9 Haziran 2012 Cumartesi

BAYİ KANALI İLE YAPILAN SATIŞTA CİRO VE KARLILIĞI ARTIMAK İÇİN TAVSİYEMİZİ ÖNEMSEYİN…


Günümüz şirketlerinin hedeflerine ulaşması için mutlaka her zamankinden daha iyi yönetilmesi gerekmektedir. Her açıdan önemle üzerinde durulması gereken “iyi şirket yönetimi” meselesi, satış konusu dâhilinde olan ve şirketlerin sürdürülebilirliği ile doğrudan ilişkili olan “doğru tasarlanmış”, “iyi tasnif edilmiş” uzak uç satış kanalları için de son derece önemlidir.  Şirketlerin ciro ve/veya karlılığını artırabilmesinin en önemli ayaklarından birisi de bayilerin ciro ve karlılığını artırmaya yönelik çalışmalar yapmaktır. Türev Eğitim Danışmanlığı bünyesinde verdiği satış eğitimlerinde ve Türev Yönetim Danışmanlığı bünyesinde verdiği danışmanlık hizmetlerinde firmalara 20 yıllık bilgi ve deneyimini aktaran Satış Yönetimi Danışmanı Selçuk Satın’ın aktardığı bilgilerden derlemiş olduğumuz yazıyı sizlerle paylaşmaktayız.

Ana firma tarafından hazırlanan nakit bütçesi o yıla ait satış tahminleriyle başlamaktadır. Yani bir firmanın bütçesi ilgili dönemde satabileceğini ön gördüğü satış rakamlarıyla başlar. Bu tahmin edilen satış rakamlarına göre üretim bütçesi, buna göre de satın alma bütçesi oluşmaya başlar. Ve daha sonra da bütçenin diğer adımları sırasıyla gelir. Satış tahminleri de yapılırken hem firmanın kendi ekibi aracılığıyla yaptığı doğrudan satışlar hem de bayiler aracılığıyla yapılacak satışlar dikkate alınır. Bu noktada bayilerin geçmiş yıllarda gerçekleştirdikleri satışlar gelecek dönemin satış tahmini için kullanılmaktadır. Bu noktada iki önemli unsur vardır; birincisi geçmiş dönemde gerçekleşen satışlar, ikincisi ise ana firmanın gelecek dönem için ön gördüğü satış cirosu artış hedefi (Bu her zaman artış yönünde olmayabilir. Genel ekonomik koşullara bağlı olarak geçmiş yıllardaki satış rakamlarını sabit tutmak ve ya reel olarak küçülmek yönünde de olabilir.). İşte bu nokta da bayilerin satabilme kabiliyetleri net bir şekilde tarafımızdan tarif edilebilmelidir ki gelecek yıl satış hedeflerini bölgesel ve ülke genelinde doğru tespit edebilelim. Ve bölgesel kotaları ona göre belirleyebilelim. Çünkü en basit haliyle belirlenen hedeflerin ulaşılabilir olması gerekmektedir.

Bayilere için ön görülen bölgesel kotaların tutturulması sonuçta bütçenin performansını da doğrudan etkilediği için son derece önemlidir. Burada şirket olarak şu bakış açısını geliştirmeliyiz; “ bayiler bizim bir satış noktamızdır ve bütçe hedeflerimize ulaşabilmemiz için onların da hedef cirolarına ulaşmaları gerekmektedir.” Bu bakış açısı bize bayilerimizi, hedeflenen ciroları yakalamaları için sürekli motive etmemiz gerektiğini, hatta bu konuda bir zorunluluk olduğunu unutturmayacaktır. Hedef ana şirket olarak istenilen ciro ve karlılık rakamına ulaşmak olduğuna göre bayilerimizi sadece dönem sonlarında değil, her zaman motive edebilecek bir yapı, bir istem oluşturmalıyız.

Burada en büyük görev bayileri yönetmekle görevli çalışanlarımıza düşmektedir.  Bayilerimizi sadece hedefleri tutturamayacaklarını gördüğümüzde değil, her aşamada onların yanında olarak, onları gerektiğinde teknik ve davranışsal olarak destekleyerek her zaman yanlarında olduğumuzu göstermeliyiz. 

2 Haziran 2012 Cumartesi

KARLILIK İÇİN DEĞİŞİM ŞART


Bülent Orta
Türev Danışmanlık Grup Başkanı
Stratejik Yapılandırma Danışmanı

bulentorta@turev.com.tr

Değişimin kendini giderek daha net bir şekilde ortaya koyduğu günümüzde dünya,  değişen koşullara cevap verebilmek için bizim de sürekli değişimimizi bekliyor. Bireysel olarak yaşanan değişimin doğal bir sonucu olarak çalıştığımız, sahip olduğumuz kurumlar ve üyesi olduğumuz sosyal çevre de değişim sıkıntılarını yaşamaktadır.

Bu süreç içinde ülkemizde yaşanan hızlı değişim tüm sosyal, ekonomik, hukuki dinamiklerin de kabuk değiştirmesine yol açmaktadır. Tüketici alışkanlıklarının toplumsal dönüşüme bağlı olarak çeşitlilik göstermesi, AB ile sosyo ekonomik entegrasyon sürecinin yaşanmaya başlanması gibi etkenler, kurduğumuz, yönettiğimiz yada çalıştığımız işletmelerin, kendi içinde sürekli değişimini teşvik etmekte ve zorunlu kılmaktadır.

İşletmelerde klasik iş yapış alışkanlıklarının yerini modern işletme metotlarına bırakması günümüz işletmeciliğinde göz ardı edilemez bir gerçektir. 

Değişen dinamikler içinde rekabetin ve iş yapış alışkanlıklarının hızlı değişmesi sahip olduğumuz işletmelerin kar edebilme yeteneklerini daraltmaya başlamış olması nedeniyle “kar artışını nasıl sağlayabiliriz?” sorusuna cevap bulabilmek için yaratıcı olmak ve değişime açık olmak zorundayız.


“… piramitten birkaç yüz adım uzakta eğildim ve bir avuç kum aldım, sonra, biraz ileride onu sessizce dökülmeye bıraktım.
Fısıltıyla dedim; Sahra’yı değiştiriyorum.”
                                                                      J.L.Borges